Peki, gerçekten de böyle bir şeye ihtiyacımız var mı?

Her şeyi kolay elde etme merakı neden insanlığı bu kadar büyük bir tatminkârlık duygusuna sokuyor, hiç düşündünüz mü?

Bu insanlık tarihinin hemen en başından beri vardı, hızlı ve zahmetsiz kazanalım, yorulmadan sıkılmadan sadece tek şeye odaklanalım;

Zahmetsiz Para Kazanmaya, İşte biz sadece bu kavramın arkasına sığınıyoruz, ‘’Birileri tepeden suyu akıtsın biz sadece kovayı tutalım suyun nasıl aktığı bizi ilgilendirmez’’.

Toplum olarak bizim böyle düşünmemiz beynimizdeki bazı olguları ileriye dönük olarak köreltiyor ve sonraki nesillerin aynı şekilde davranmasını isteyip bunun çok iyi bir şey olduğunu savunuyoruz.

Ama biz böyle yaparak kendi geleceğimizi köreltip ve insanlığı birçok zararlı ve Allah (c.c) katında büyük günah sayılan bazı şeylere itiyoruz, bu kadar anlamsız görülen bir şey için bu bir anlık tamahkârlık niye? Örneğin;

Hayatı boyunca hep kumar, uyuşturucu, kalpazanlık, dolandırıcılık gibi işlerle uğraşmış bir adam var sayalım, ömründe helal nedir bilmeyen birinin bir anda mahvolması (tutuklanma) vb şeylerin başına gelmesi sebebiyle bütün kazancının yok olması bu yazılanları desteklemez mi? Ve bunca şeyden sonra kişi kendi kendine şunu söyleyecektir;

‘’BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ’’ böyle bir kelimenin arkasına sığınan bir kişiden hayata dair ne beklenebilir ki?

Kur’an-ı Kerim de bile böyle bir olaylar için birçok ayetler vardır. Bu ayetleri dayanak bilip hayatımıza ona göre yön vermemiz gerekirken aksine nerde kolaylık oraya yöneliyoruz.

Hayatı bu kadar ucuz hale getiren bizler, gelecek nesillere vasiyet olarak bırakacağımız tek şey maalesef bu.

Hani bir atasözü vardır ya; ‘’Körle yatan şaşı kalkar’’ diye işte tamda biz bu cümleyi uyguluyoruz hayatımızda bizim yaşantımızı basitleştiren başkası değil tamamen biziz maalesef.

Ve kişiliğimize bu küçüklükten beri aşılanmış olup büyüdüğümüz zaman ise bu huyumuzun basit bir şeymiş gibi hatırlamaktan başka bir şey gelmiyor elimizden, ne kadar vahim bir şey insan kendini böyle bir şeyin içinde bulduğunda dünyanın en aciz kişisi olarak görecektir.

O kadar aciz ki, zaman geçmiş ve artık dönüşü olmayan bir yola girmiştir, Bu devlet bu imparatorluklar böyle kurulmadı hep çalıştık ve çalıştığımız için 600 yıl kimse bizi yıkamadı, bir nevi bir avuç buğday iken çalışarak koca ambarları doldurduk, bizim neslimiz böyle çalıştı işte kolay yoldan bulmadı bu devleti ve hala çalışıyoruz usanmadan bıkmadan dik durmaya helal kazanç ile bir yerlere gelmeyi bekliyoruz.

Biliyorum ki, aklınızdan şuan şu laf geçebilir; ‘’Ben o kadar çalışıyorum ama bir şey geçmiyor elime’’

Belki de bu senin bir sınavın Allah sana bunu layık görmüş bazı insana şans verir zenginleşir ama bazı insana da fakirlik verir, onca zenginliğin içinde hep mutsuz kalmış ve hep yalnız kalmaya mahkûm olmuş bir sürü insan vardır. Bu yüzden birçok insan fakirliğinden isyan etmekte, ama insanlık bilmiyor ki asıl kazanç çabuk ve kısa yoldan kazanmak değil, asıl kazanç sabredip Allah’ın sana takdir ettiği kadarıyla geçinip gitmekte olduğunu maalesef kimse bilmiyor.

Onun için siz siz olun çabuk kazanıp hayatta bedel ödeyeceğinize, alın teri ile çalışıp geç kazanın daha iyi.