Arabesk müziğin en önemli temsilcilerinden olan Müslüm Gürses aramızdan ayrılmış olmasına rağmen halen pek çok kişi için bu müzik türünün bir numaralı sanatçısı olarak gösterilmekte.
111
Arabesk müziğin en önemli temsilcilerinden olan Müslüm Gürses aramızdan ayrılmış olmasına rağmen halen pek çok kişi için bu müzik türünün bir numaralı sanatçısı olarak gösterilmekte. İlk başlarda kimine göre duygu sömürüsü yaparak ünlü olmaya çalışan sanatçı, insanlar tarafından tanındıkça aslında bunun gerçek olmadığı ortaya çıktı. Müslüm Gürses anlatıldığı gibi yoksul bir şekilde büyümüş ve küçük yaşta para kazanmak için çok çeşitli yollar denemiştir. İşte müzik de bunlardan bir tanesidir. İcra ettiği müzik tarzında bu kadar önemli bir yere gelmesinin en büyük sebebi de yaşadığı bu zorluklar olmuştur.
Bir dönem dinleyici kitlesi Müslüm Baba’yı dinlerken kendini jiletlemeye başlamış olsa da bu dönem çok uzun sürmeden sanatçının da uyarılarıyla son bulmuştur. Ancak yapılan eylemin kötülüğü hala insanlar tarafından Müslüm Gürses dinleyicilerinin bu şekilde akıllarda kalmasına da sebep olmuştur. Bu yazımızda Arabesk müziğin kralı Müslüm Gürses hakkında ilginç ve pek bilinmeyen bilgilere göz atıyoruz.
211
Müslüm Gürses Aslen Şanlıurfalıdır
Herkes Müslüm Gürses’in Adanalı olduğunu düşünür. Bunun sebebi ise para kazanmak için küçük yaşta Adana’ya gelmesi ve burada sesini yavaş yavaş duyurmaya başlamasıdır. 5 Mart 1953 yılında Halfeti’de dünyaya gelen sanatçı İbrahim Tatlıses başta olmak üzere akıllara gelen Urfalı sanatçılardan da tarz olarak ayrılır. Genellikle yüksek oktavlarda, yanık şekilde eserlerini icra eden Urfalı sanatçıların yanında Müslüm Gürses gayet pes bir tondan ve hiç bağırmadan eserlerini okumuştur. Bu durum aynı zamanda kendi tarzının da ortaya çıkmasını sağlamıştır.
311
Annesini ve Kardeşlerini Kaybetti
Annesi ve diğer iki kardeşi ile birlikte Adana’da yaşarken önce annesini sonra da iki kardeşini kaybetti. O dönemler para kazanmak için yapmadığı iş kalmadı. Terzilik, ayakkabı satıcılığı ve berberlik de olmak üzere para kazanabileceği pek çok işi yaptı. Ancak annesi vefat ettikten sonra psikolojisi bozulmaya başladı. Yaptığı işlere olan konsantrasyonu iyice azalmıştı. Buna bir de kısa zaman sonra kardeşlerinin ölümü de eklenince kendisini bir anda içinden çıkılmaz bir depresyonda buldu. İşte tam da bu dönemde müzikle tanıştı. İçine kapanık bir çocuk olmaya başlayan Müslüm Gürses için müzik tek kurtuluş yolu olmuştu.
411
Çay Bahçesinde Ünlü Oldu
Annesini ve kardeşlerini kaybetmesi ve bir taraftan para kazanmak zorunda olması onun okul hayatında ilerlemesine de engel oldu. İlkokulu zor bir şekilde bitirdikten sonra okumak istemedi. Müzikle bir yerlere gelmeyi kafasına koymuştu. Bunun sonucunda da Adana’da bir Aile Çay Bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katılma kararı aldı. Jüri üyelerini hem sesiyle hem de kıyafetleriyle büyülemek istediğinden dolayı bit pazarının yolunu tuttu ve buradan kendisine uygun bir elbise aldı. Müslüm Gürses için katıldığı bu yarışma sanat hayatının da başlamasına sebep olan yarışmadır. Yarışmada birinci olmuş ve Müslüm Gürses ismi yavaş yavaş Adana’da duyulmaya başlamıştır.
511
Şansı da Yardım Etti
Çay bahçesinde düzenlenen yarışmada birinci olduktan sonra Adana sınırları içinde tanındı ancak bu onun için yeterli değildi. Daha büyük kitlelere ulaşma düşüncesi taşırken şansı da ona yardım etmek istiyordu. En yakın arkadaşı, bir gazinoda assolist olarak sahne alan bir sanatçının rahatsızlandığını ve kendisinin onun yerine sahneye çıkmasını teklif etti. Müslüm Gürses tabi ki bu fırsatı kaçırmayacaktı. O gece sahneye çıkarak farklı bir kulvarda insanların bir defa daha ilgisini çekmeyi başardı. Artık önü yavaş yavaş açılıyordu. Gazinoda gösterdiği bu performans sayesinde 1986 yılında İstanbul’a gitti. Burada çıkarttığı plak olan Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı tam tamına 300 bin adet sattı. Bu o zaman için inanılmaz bir rakamdı.
611
Şanssızlıklar da Yaşadı
Müslüm Gürses için ibre dönmüş ve ünlü olma isteği gerçekleşmişti. Bunun sonucunda ise bir Anadolu turnesi yapılmasına karar verildi. Turne sırasında kullanılan otobüsün şoförü turnenin bir noktasında direksiyon başında uyuyakaldı ve büyük bir kaza yaptı. Müslüm Gürses bu kazada hayatını kaybetti sanılarak hastanenin morguna kaldırıldı. Ancak bir görevlinin dikkati sayesinde ölmediği anlaşılarak tedavi altına alındı. Kaza sonrası üzerinde büyük izler kaldı. Örneğin duyma yetisini büyük oranda kaybetmişti. Koku alması tamamen ortadan kaybolmuştu. En önemlisi de kaza sırasında başına aldığı darbe yüzünden bir defa daha başına darbe alması yine ölümüne sebep olabilirdi.
711
Müziğe Dört Elle Sarıldı
Başına ne gelirse gelsin, yaşadığı bu olaylar sonrasında müziğe daha da fazla sarılmaya başladı. Yaşadığı büyük kazanın hemen akabinde “Özür diliyorum senden”, “İsyankâr” ve “Ben insan değil miyim?” isimli albümleri piyasaya sürüldü. Bu albümler onun tüm ülke tarafından tanınmasına sebep olmuştu. Hatta bazı otoriteler arabesk müzik tarzında onu gelmiş geçmiş en başarılı sanatçı olarak göstermeye başladılar.
Müziklerinde kendine özgü tarzı hemen belli oluyor, bu durum insanların onu daha çok sevmesine sebep oluyordu. Müslüm Gürses kişilik olarak da daha önce görülmemiş bir soğukkanlılığa sahipti. Ağır ağır konuşması, cevap vermeden önce düşünmesi ve net olması onun bir kesim üzerinde ilah olarak görülmesine sebep oldu. İnsanlar konserlerine gelip onunla deşarj oluyorlar, hüngür hüngür ağlıyorlardı. Özellikle Anadolu’da yaşayan gariban insanlar için örnek alınan sanatçılardan bir tanesi olmuştur. Dinleyicileri “Müslümcüler” olarak adlandırılmaya başlandı. Bir dönem kullandıkları jiletlerle tanınsalar da Müslüm Gürses bu duruma hep karşı çıkmış ve elinden geldiğinde kendisini jiletleyen bu insanları bu davranışın doğru olmadığı yönünde ikna etmeye çalışmıştır.
811
Başka Tarzlardaki Şarkıları Kendi Tarzında Söyledi
Müslüm Gürses aslında bir arabesk sanatçısının almak istemeyeceği bir risk aldı. Bu riski almasının en büyük sebebi ise kendi dinleyicisinin artık ne olursa olsun onu sevmekten vazgeçmeyeceğini bildiği içindi. Zamanın ünlü pop ve rock şarkılarını kendi tarzı ile yorumladı. Nilüfer’in Olmadı Yar, Tarkan’ın Kış Güneşi ve Teoman’ın Paramparça şarkılarını yorumlaması herkesi mest etmişti. Gürses insanların beyninde hem müziği hem de kişiliği ile o kadar yer etmişti ki kimse çıkıp “bu adam ne yapıyor?” dememiş aksine, yaptığı işi desteklemişlerdir.
911
Muhterem Nur Hayranıydı
Müslüm Gürses çocukluğundan beri sanatçı Muhterem Nur’a büyük bir hayranlık duyuyordu. Onun bütün filmlerini ezbere biliyordu. 1982 yılında Malatya’ya turneye gittiğinde tamamen şans eseri Muhterem Nur ile karşılaştı ve tanışma fırsatı buldu. Bu onun için çok önemli bir andı. Çünkü sonrasında aralarında bir aşk başladı. Çok geçmeden 1985 yılında Muhterem Nur ve Müslüm Gürses evlendi.
1011
Sinema Filmleri Dönemi
İlk sinema filmi olan İsyankar’ı 1979 yılında çekti. O zamanlar ülke çapında isim yapmaya başlayan arabesk sanatçılarının sinema filmi çekmesi neredeyse bir adet halini almıştır. İsyankâr filminden sonra pek çok sinema filmi daha çekti. Onun sesini plak ve kasetlerden dinleyenler yüzünü de konser ve sinema filmleri ile görüyorlardı.
1111
3 Mart 2013’de Hayata Veda Etti
Müslüm Gürses 2011 yılından itibaren kalp rahatsızlığı yaşamaya başladı. 2012 yılında bu rahatsızlıkla ilgili olarak bir By-Pass ameliyatı geçirdi. Ancak ameliyat sonrasında bu sefer de çoklu organ yetmezliği sorunu ile uğraşmaya başladı. Bağırsak, karaciğer, akciğer ve böbrek rahatsızlıkları bir anda ortaya çıkmıştı. Çoklu organ yetmezliği ile 4 ay savaşabildi ve 3 Mart 2013’de hayata veda etti.
Vefatından sonra 2018 yılında kendi adını taşıyan Müslüm filmi vizyona girdi. Film 6 buçuk milyon izlenme ile Türkiye tarihinin en çok izlenen filmleri sıralamasında 5 sırada yerini aldı. Ayrıca tüm zamanların seyirci rekoru kıran dram filmleri sıralamasında ise 1. Sırda bulunmaktadır.