Uzun süren acılı bir sürecin sonunda kendinize gelirsiniz. Fakat artık hiçbir şey eskisi gibi değildir. İçinizde anlamsız bir boşluk vardır. Hemen başka bir sevgili bulmak istersiniz. Bu en doğal insan tepkisidir. Bazıları bulur yeni bir sevgili; ancak mutlu ya da mutsuz olduğunu kendi de bilmez. Bazıları ise onu da bulamaz ve talihine küser. Her iki durumda da bir tek şey değişmez: eski sevgilinizin yüzü ve sesi. O hep aklınızın bir köşesinde sinsice bekler. Eskiden kalan bir şarkıyla ya da bir kitabın arasından fırlayıveren bir fotoğrafla kendisini unutturmaz size. Yeni sevgilinizi sevseniz de aslında, içinizden hep “keşke” dersiniz. Ne yapsanız kâr etmez. Unutamazsınız.

Artık bir yolu var. Birçok kişi inanmayacaktır buna ama gerçek. Unutamadığınız eski sevgilinizi aslında unutabilirsiniz. Sanırım meraklanmaya başlamışsınızdır. “Olur mu öyle şey demeyin! Olabilir” Öncelikle, bilmeniz gereken bir şey var. İnsan beyni anılarını, tabiri caizse, videolardan oluşturmaz. Evet, herkese hatıraları sanki birer video gibi gelir. Ancak işin aslı öyle değildir. İnsan beyni anılarını “fotoğraf” gibi depolar. Bir fotoğrafı alırsınız ve tozlu raflardan çıkarırsınız hatırladığınızda, hepsi bu. Dediğime inanmayanlar mutlaka olacaktır. Bu da gayet doğaldır. Bunun nedeni anılarımızı, bize acı bile verseler unutmak istemeyiz aslında. İnsan beyni öğrendikçe gereksiz bilgileri siler diyor bilim. Fakat anılar öğrenilen şeyler değildirler. Onlar, yaşanmışlıklardır. Bu yüzden anılarımızı unutmamak için farkında olmadığımız bir çaba veririz. Şimdi sözü daha fazla uzatmadan deneyimize gelelim. Deney şöyle: Herkes kafasından herhangi bir acı ya da tatlı anısını gözünün önüne getirmeye çalışsın. Siz çalışırken ben de anımı sizlere anlatacağım. Bakalım ne kadar hatırlayacağım. Anımda, geçmişte çok sevdiğim ama şimdi olmayan kız arkadaşımı, ilk kez öptüğüm 2006 yılındaki o anı hatırlıyorum. İyice zorluyorum kendimi. Evet, hatırladım ancak sadece birkaç hareketsiz fotoğraf karesi bunlar.

Ona bir şey dedim (Dediğim sözler yok, onun dedikleri de yok anılarımda), sonra ona sarıldım (Detay falan yok. Hâlbuki aslında detaylar olması gerekirdi). Son fotoğraf karesi de onu öpüşüm. Sadece ona doğru yaklaştım. İşte bu kadar… Başka fotoğraf karesi yok. İşte size acı veren, unutamadığınız şey bu… Birkaç fotoğraf karesi. Yine de acıtıyor değil mi? Evet, bence de öyle. Eee, unutamadık dediğinizi duyuyorum sanki. Bu normal; çünkü yapmamız gereken bir şey daha var.

Eski sevgilinizi unutmak istiyorsanız bunu yapmalısınız. Yapacağınız şey şu: Az önceki anılarınızı silmeniz gerekiyor. Bununsa bir tek yolu var: Fotoğrafı fotoğrafın üzerine koymalısınız. Ne demek bu? Bunu kısaca şöyle açıklayabiliriz: Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin onun yanına gidin ve onu görün. Hiçbir şey demeseniz bile bunu yapın. Bakın ona. O, sizin eskiden sevdiğiniz kişi mi? Nasıl değişmiş değil mi? Eğer içinizden geliyorsa ağlayın ve sonra geldiğiniz gibi geri dönün evinize. Eve döndüğünüzde bir süre üzgün olacaksınız. Ama hayatınızın geri kalan bölümünde de artık eski sevgilinizi düşünmeyeceksiniz. Unutmayın, unutmak mümkündür! Unutamayan değil, unutmak istemeyen insan vardır.

Not: Bu yazı bir tecrübe aktarımıdır. Eski sevgilinizi unutmanızın garantisini vermez.